Ülkemizde geri dönüşüm algısı cam, metal ve plastik atıkların dönüşümünden ibaret olsa da gıda ve bahçe atıkları gibi organik atıkların dönüşümü de en az diğerleri kadar büyük önem arz ediyor. Organik atıklar kompostlaştırılmadan kontrolsüz olarak depolandığında karbondioksitten 20 kat daha fazla sera etkisi yaratan metan gazı ortaya çıkarıyor. Ülkemizde birkaç tane kompost üretim tesisi bulunsa da kaynağında ayrıştırma ve kompostlaştırma gibi bir strateji izlenmiyor. Evsel gıda ve bahçe atıkları bir yana, her sonbahar ağaçlardan dökülen yaprakların poşetlerle toplanarak çöpe atılmasına üzülerek şahit oluyoruz.
Mevzuatta organik atıkların toplanması ve dönüştürülmesiyle ilgili hükümler içeren Belediye Kanunu, Büyükşehir Belediyesi Kanunu, Kompost Tebliği ve Sıfır Atık Yönetmeliği gibi bir dizi düzenleme olsa da uygulamada henüz yol alabilmiş değiliz. Aksine, kendi çöpümüzü bile dönüştüremezken çöp ithal etmeye devam ediyoruz.
Organik atıkların dönüşümünden elde edilen kompost; toprak verimliliğini korumak, kimyasal gübre kullanıma son vermek ve organik tarımı teşvik etmek gibi fırsatlar sunan çok kıymetli bir madde. Kendilerini Kompost Kent olarak adlandıran ve kentlerde kompost yapmanın yollarını arayan bir grup genç, bu konuyla ilgili farkındalığı arttırmak üzere bir çalışma hazırladı. Derneğimizin de gönüllü olarak katıldığı çalışmalarda 1 yıl boyunca kompost ile ilgili eğitimler ve atölyeler gerçekleştirildi. Hatta Bahçelievler Metin Oktay Parkı içinde, dernek merkezimizin yanında bir kompost istasyonu oluşturuldu. Üyelerimizin evlerinden getirdikleri gıda atıklarıyla kompost üretimini doğrudan tecrübe etme fırsatı bulduk.
Kompost Kent’e bu kıymetli çalışma için teşekkür ediyoruz. Bu çalışmanın çıktısı olan ve üyemiz Ozan Can İlhan ile Mehmet Ayvaz’ın da yazıları bulunan kitapta, diğer deneyimlerin detaylarını ve farklı perspektiflerden kısa yazıları bulabilirsiniz. Kitap PDF formatında linkte mevcut. İyi okumalar.
Bahçelievler Derneği 