8 Mart Kadınların “İnsan Hakları” için mücadele etme günüdür!
8 Mart; kadınları kutlama günü olmanın çok ötesinde, kadın hakları ve sorunlarını gündeme getirmek ve olası çözüm yollarını tartışmak için bir fırsattır.
Cumhuriyet’in kurulmasıyla birlikte, çağdaş Türkiye’nin mimarı Mustafa Kemal Atatürk sayesinde -dünyadaki birçok ülkeden önce- kadınlar seçme ve seçilme haklarını kazandı. Ne yazık ki bu haklara erken sahip olunması, kadınların diğer alanlarda hak ettikleri yerde olmalarını sağlayamadı.
Hem dünyada, hem ülkemizde kadınların eğitim düzeyleri ve okuma yazma oranı erkeklerden düşük. Eğitimde fırsat eşitsizliği ile bozulan denge; sosyal, kültürel, ekonomik olmak üzere yaşamın her alanına yansıyor.
Kadın, kendisinden beklenen geleneksel rolleri yürütebilmek için evde ve iş yerinde çifte mesai yapıyor. Ev işleri, çocuk bakımı, yaşlı bakımı, yemek, temizlik vb. tüm sorumlulukları yerine getirmeye çabalıyor.
Eğitimleri, deneyimleri ve yetenekleri ne olursa olsun, erkeklerden daha az nitelikli ve yetkin oldukları algısı hakim. Kadınlar siyasette ya da bulundukları işyerlerinde yükselmelerini engelleyen bir cam tavan ile yaşamaya mecbur kalıyor.
Çoğu zaman en yakınları tarafından öldürülmek, şiddete, tacize ve tecavüze uğramak için “kadın” olmaları yeterli bir neden olabiliyor.
8 Mart, emekçi kadınların daha iyi iş koşulları için verdikleri ve yaşamlarıyla ödedikleri mücadeleden doğmuş ve günümüzde dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınların “insan hakları”nı savunma mücadelesine dönüşmüştür.
#8Mart #DünyaEmekçiKadınlarGünü kutlu olsun!